MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’ün aleyhine açılan tazminat davası sonucu hükmedilen tazminatın tahsilini engellemek amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 24.6.2006 tarihinde davalı ...’a, onun da 19.3.2010 tarihinde borçlunun oğlu davalı ...’e sattığını, taşınmazın halen borçlu ve ailesi tarafından kullanıldığını belirterek muvazaalı satış işlemlerinin iptali ile taşınmazın davalı borçlu ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ..., taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taşınmazın ekonomik sebeplerle satıldığını, kira karşılığı kullandıklarını, daha sonra bedelle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Diğer davalılar savunma yapmamıştır.Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, davalı ...’nin süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, yerleşim yerinin ... ilçesi sınırlarında kaldığı, tasarrufun iptali davalarında genel yetki kurallarına göre davanın davalının yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davacı ilama dayalı alacağının tahsilinin sağlamak amacıyla davalı borçlunun davalı ...’ye onun da ...’ye yaptığı taşınmaz satışının muvazaa nedeniyle iptali ile İİK’nun 283/1 maddenin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisi verilmesini istemiştir. Dava,taşınmazın aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik şahsi nitelikte olduğundan davanın HMK’nun 6 maddesi gereğince davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Aynı yasanın 7/1 maddesi gereğince de birden fazla davalının varlığı halinde davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması gereklidir. Somut olayda davalıların ikametgahı ... sınırları içinde olmakla birlikte dava Zonguldak’ta açılmıştır. Davalı ... süresi içinde ... mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş mahkemece davalıların ikametgah yeri itibarıyla yetkisizlik kararı verilmiştir. Karar yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edildiğinden temyiz edenin sıfatına göre dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK’nun 331/2 göre yetkili veya (dosyanın gönderilmemesi halinde)yetkisiz mahkemece değerlendirilip hüküm altına alınmasının mümkün olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.