Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10725 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12227 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar, 05/06/2008 günü davalı sürücü ...'ın ehliyetsiz ve hızlı bir şekilde babasına ait motosiklet ile yol kenarında bekleyen davacıların çocuğu ...'e çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek tedavi masrafları, yol ve diğer masraflar, iş kaybı ve güç kaybı nedeni ile 5.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 511,14 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 05/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine, 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-6100 Sayılı HMK.'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır.Davacılar 5.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüyle 511,14 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine hükmolunmuştur. Davalılar aleyhine 511,14 TL maddi tazminata hükmedildiğinden, davalılar yönünden maddi tazminat ile ilgili verilen hüküm kesin niteliktedir.Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalıların maddi tazminat ile ilgili temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.2-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalıların yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmayıp, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu ve yaralanmanın şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz dilekçesinin maddi tazminat ile ilgili mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine,(2) numaralı bentte açıklanan davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, (3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 22/11/2016 gününde Üye ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.