Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10695 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9772 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/03/2015NUMARASI : 2014/290-2015/106Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili; müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında aracın kaza yapması sonucunda yaralandıklarını, müvekkili S.. B.. için 3.000,00 TL, A.. B.. için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 13.000,00 TL manevi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kaza tarihi olan 26.6.2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza Kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının (sürücü, işleten veya diğer sorumlular için fark gözetilmeksizin) uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Eylemin suç oluşturması yeterli olup, ayrıca fail hakkında mahkumiyet kararı ile sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı gerekmemektedir. (HGK'nin 10.10.2001 gün 2001/19-652, 2001/705 K) Kaldı ki; HGK'nin 2014/17-2198 E, 2015/1495 K sayılı kararında tek taraflı kazalarda dahi, cezai anlamda kamu düzeninin bozulduğu, bu nedenle ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.Somut olayda; dava konusu kaza 26.10.2008 tarihinde meydana gelmiştir. Mahkemece, ceza davasının açılmamış olduğunu, cezayı gerektiren bir durum bulunmadığı, iki yıllık zamanaşımı süresinin bu davalı yönünden dolduğu gerekçe gösterilerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/2.maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerekecektir. Meydana gelen kaza nedeniyle davacıların desteği, kaza tarihinde ölmüştür. Buna göre, dava açılması uzamış ceza zamanaşımına tabi olup, mahkemece yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.