Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1069 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14263 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... A.Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; 18.07.2010 günü davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacıların yaralandığını belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile davacı ... için 1.000 TL geçici iş göremezlik tazminatının ve her iki davacı için 1.000 er TL sürekli iş göremezlik tazminatının, ayrıca davacı ... için 50.000.-TL; davacı ... için 30.000 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 18.07.2010 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı olarak) tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; 04.03.2013 tarihinde taleplerini, davacı ... için 175.000,00 TL, davacı ... için 3.175,83 TL'nin davalı sigorta şirketinden tahsilini ıslah etmiştir.Davalı ... ve ... vekili ve davalı ... A.Ş vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat isteminin kabulü ile davacı ... için 175.000 TL'nin davacı ... için 3.175,83 TL'nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren avans faizi ile, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı ... için 15.000TL'nin davacı ... için 3.000TL'nin davalılar ... ve ...'den kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... A.Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar ... ve ... vekili ve davalı ... A.Ş. Vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik istemine ilişkindir.Mahkemece iş göremezlik zararının belirlenmesi için bilirkişi heyet raporu alınmış, dosya içerisindeki raporda CSO 1980 yaşam tablosu esas alınarak hesaplama yapılmış olup bu rapor hükme esas alınmıştır. Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ... yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, tazminat hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır. (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar). Bu bakımdan dosya kapsamında alınan aktüer raporu açıklanan hesaplama tarzına uygun olmasına karşın mahkemece belirtilen yönteme uygun olarak yapılmayan hesaplamayı içerir bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3/A)-Davacılardan ...'ın su bayisi sahibi olduğu ve diğer davacı ...'in müfettiş emniyet müdürü olduğu dosya içerisindeki belgelere göre sabittir.Davacı ... için ilgili meslek odası kişinin aylık yaklaşık 2.500,00-3.000,00 TL kazancı olduğunu belirtmiş ve tanık anlatımlarına göre ise 5.000,00 TL gelirinin olduğu belirlenmiştir. 5.000,00 TL gelir almasına göre tazminatın hesaplanmasında esas alınmıştır. Ancak dükkan sahibi olan davacının kazadan sonra işyerinde çalışmaya devam edilmesi halinde elde edilecek gelirle ilgili, tüm işyeri kayıtları, vergi kayıtları da esas alınmak suretiyle desteğin kendi işyerinde fiili emeği ile elde edeceği net gelirin ne olacağı araştırılmalıdır. Buna göre davacı ...'ın kendi yerine adam çalıştırmak suretiyle iş yerinin faaliyetine devam edebileceği göz önünde bulundurularak, zarar hesabında bu hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.3/B)-Yine davacı ... için, yerel mahkemece benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda, geçici iş göremezlik zararı, Müfettiş Emniyet Müdürü olan davacının almış olduğu maaşı üzerinden hesaplanmıştır. Ne varki, davacı ...'in dava dilekçesi içeriğine göre talebi sürekli işgöremezlik olup, geçici işgöremezlikle ilgili herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Dosya arasındaki ve belgelerden davacı ...'in sürekli sakatlığı da bulunmamaktadır. Kabule göre de; davacı ... devlet memuru olup çalışamadığı dönemde maaşını almaya devam ettiğinden geçici işgöremezlik tazminatının maaşı üzerinden hesap edilen bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalı olmuştur. Bu davacı yönünden zarar, çalışamadığı dönemde eğer alıyorsa fazla çalışma ücreti gibi yan ödemelerden ibaret olduğu gözönüne alınmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar ... ve ... vekili ve davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3/A-B numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekili ve davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve davalı ... A.Ş.'ye geri verilmesine 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.