MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının annesinin yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacının annesinin öldüğünü, hayattaki tek desteği olan annesini kaybeden davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 10.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ve 80.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 15.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini 103.436,53 TL'ye yükseltmiştir.Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kusur oranlarının belirlenmesi için ATK'dan rapor alınması gerektiğini, 18 yaşından büyük olan davacının destek tazminatı talep hakkının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, davacının desteğinin içinde bulunduğu araç sürücüsünün hızının yüksekliği nedeniyle meydana gelen kazada davalının kusuru olmadığını, talep edilen bedellerin yüksek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 103.436,53 TL. destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı sigortacı yününden dava tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'ndan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalı ...Ş. vekilinin temyiz talebi yönünden; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kazada ölmüş olması nedeniyle, kusur indirimi yapılmamasında ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... AŞ vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekilinin temyiz talebi yönünden; davacı tarafça talep edilen ve hüküm altına alınan maddi tazminat için, davalı ... şirketinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu tutulmasına karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte, mahkeme gerekçeli kararında dava tarihi yanlış belirtilmiştir. Davacı taraf, davasını ilk olarak Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmış, bu mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine, dosya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gelmiştir. Görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği görevli mahkemedeki dava, ayrı bir dava olmayıp görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan; dava tarihi, görevsiz mahkemede açılma tarihi olan 07.06.2012'dir. Mahkemece, yanılgılı biçimde dava tarihinin 27.02.2013 olarak belirlenmesi, davacı lehine işleyecek faiz miktarını etkileyeceğinden hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir. 3-Davacı taraf, dava konusu kaza sonucu annesinin ölümü nedeniyle 80.000,00 TL. manevi tazminat talep etmiş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. Maddesi (6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının annesi olan desteğinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacı murisinin kazada hiçbir kusurunun bulunmaması, ölenin ve davacının yaşı ile yakınlık dereceleri nedeniyle zararın ağırlığı hususları gözetilerek, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 5.298,74 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... AŞ'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.