MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2013NUMARASI : 2010/76-2013/367Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda, müvekkilinin yaralandığını açıklayıp 50.000,00 TL manevi, 1.500,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000,00 TL maluliyet tazminatı ile 6.500,00 TL tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Y.. Ç.. vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.173,02 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi-manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece tazminat tutarının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan kusur oranı, ceza mahkemesinde belirlenen kusur oranıdır. B.K'nun 53. maddesi uyarınca hukuk mahkemesi, ceza mahkemesince belirlenen kusur oranı ile bağlı değildir. Dosyada mevcut kaza tespit tutanağında, kazanın belirtilen oluş biçimi içerisinde davalı sürücü Y.. Ç..'ın 6/8 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaate varılmıştır. Ceza yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda ise, davacının kazanın meydana gelmesinde 5/8 kusurlu olduğu, davalı sürücünün kazada 3/8 kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Taraflara tutanakta atfedilen kusur oranı ile bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme sonucu bulunan kusur oranları ve kazanın yorumlanması arasında farklılıklar bulunduğu, bilirkişi raporunun tek başına kanaat verici nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ve kusur oranı da kesinleşmemiştir. Mahkemece davacı tarafça rapora karşı yapılan itirazların değerlendirilmesi ile tutanakla rapor arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesini temin için yeni bir bilirkişiden veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.