Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 106 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7594 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili;davacının sevk ve idaresindeki kendisine ait ... plakalı aracı ile seyir halinde iken davalılardan ...'ün kullanmakta olduğu ağaç kesme motoru ile diğer davalı ...'e ait ağacı tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde hiçbir güvenlik önlemi almadan keser iken davacıya ait aracın üzerine ağacın devrilmesi sonucu aracın hasar gördüğünü ve davacının da yaralandığını, davacının kaza sonucu belirli bir süre çalışmadığını ve aracını kullanaması sebebi ile de hem işinde hem sosyal hayatında mağdur olduğunu, meydana gelen olay sebebi ile davacının 17.000,00-TL değerindeki aracının kullanılamaz hale geldiğini ve aracı çektirmek için de 100,00-TL çekici parası verdiğini, sonuç olarak müvekkilinin meydana gelen olay sebebi ile toplam 17.100,00-TL maddi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL maddi ve 3.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 18.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 11.805,00 TL'ye yükseltmiştir.Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının maddi tazminat davasının kabulüne, 11.805,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının dava dilekçesindeki maddi tazminat talebi araçta oluşan hasar bedeli ve kaza sonrası yapılan çekici masrafına ilişkindir. 11.02.2016 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, perte ayrılmasının gerekip gerekmediği değerlendirilmeden dava konusu aracın hasarlı parçaları belirtilerek, 9.065,00 TL hasar bedeli ve 2.640,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 11.705,00 TL zarar belirlenmiştir.Bu bakımdan mahkemece benimsenen bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir. O halde, yapılacak iş hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse; aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinde sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması için, dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek çelişkiler giderilecek biçimde, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.2-Ayrıca dava dilekçesindeki talebin aracın uğradığı hasar bedeli ve çekici ücretine yönelik olmasına karşın, HUMK'nın 74. (HMK md. 26) maddesine aykırı biçimde talep aşılarak aracın değer kaybı bedelinin talep içinde olduğu kabul edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi doğru görülmemiştir.3- Kabule göre de mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın genel bir değerlendirme yapılarak sağlanmıştır. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak tamir edildikten sonraki rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir.Değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit olunduğu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.