Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10549 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16885 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili, davacının dava dışı olan eşi ...'ın sevk ve idaresindeki davalı...A.Ş. tarafından ... yapılmış olan ... plakalı araçta yolcu olarak seyahati sırasında meydana gelen tek taraflı trafik kazasında bel, sırt ve omur kısmından yaralandığını, davalı sigorta şirketi tarafından 35.750,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin az bir miktar olduğunu, mecburen kabul edildiğini belirterek dava sürecinde belirli hale geldiğinde artırılmak üzere 10.000,00 TL tutarındaki bakiye sigorta maddi tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini 48.683,33 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili, davacıya 27/06/2012 tarihinde 35.750,00 TL ödeme yapılarak zararının karşılandığını, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının kazada emniyet kemeri takmadığı için müterfik kusuru bulunduğunu, olayda hatır taşımasının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Davanın kabulü ile ıslahdoğrultusunda Davanın kabulü ile 48.683,33 TL tazminatın 04/04/2013 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre İzmir.... Şube Müdürlüğünce.... uzmanı DR ... tarafından düzenlenen 17.12.2013 tarihli raporda davacı ...''ın %56 malül olduğu belirtilmiş; davacı tarafça sunulan Aydın Atatürk Devlet Hastahanesi tarafından düzenlenen 26.04.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda ise davacının %39 özürlü olduğu belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 01.04.2014 tarihli aktüer raporunda, davacının %56 maluliyeti olduğu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ancak dosyada mevcut özür durmunu belirten....Devlet Hastahanesince düzenlenen sağlık kurulu raporu ile ....... Şube Müdürlüğünce düzenlenen maluliyet raporu arasında ciddi oran farkı mevcut olup bu çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.Bu halde dava tarihinde yürülükte bulunan Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işleri yönetmeliğine uygun şekilde gerçek maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceğine ilişkin Üniversite hastanelerinin.... kürsüsünden veya.... Kurumu’ndan rapor alınarak çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır. SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.