Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10543 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13237 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Davacılar vekili, davalı şirket adına kayıtlı olup diğer davalı ... yönetimindeki ... plakalı araç ile davacının içinde yer aldığı ... plakalı aracın....karayolunda çarpışması sonucunda davacının cismani zarara uğradığını belirterek 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, açılan davanın hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece; toplanan delilere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda, kaza tarihi, yaralanmanın niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve manevi tazminat miktarı bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 511,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.