Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10497 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13855 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca davalı kurumun maliki olduğu aracın kusurlu olarak çarpması sonucu küçük müvekkilinin yüzünden ağır bir şekilde yaralandığını, acı çektiğini, kalıcı iz kalma ihtimali olduğunu, evlenme şansının azaldığını beyanla 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, dava konusunun hizmet kusuruna dayanan bir idari işleme ilişkin olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya bakmakla İdare Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkemenin yargı yolu bakımından görevsizliğine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı KTK'nun 85. maddesine göre "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur." Aynı Kanunun 110. maddesi hükmü gereğince "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları adli yargıda görülür." TBK'nun 49. maddesinde "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı ... adına trafikte kayıtlı araç ile dava ...’nın yolcusu olduğu araç arasında trafik kazası meydana gelmiş; davacı taraf manevi zararının tazmini istemiyle davalı ... aleyhine işbu davayı açmıştır.Davalı ... aracın işleteni olup olayda hizmet kusuru bulunmamaktadır. Aracın işleteni, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre oluşan zarardan sürücüsünün kusuru oranında sorumludur. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.