Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1049 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13081 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.01.2015 Salı günü davacı ... tarafından gelen olmadı. Davalı ... AŞ vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın 27.11.2011 tarihinde gerçekleşen tek taraflı kazada hasarlanarak pert olduğunu, davalının yapılan başvuruya rağmen cevap vermediğini ileri sürerek 48.000 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, kazanın karayolunda meydana gelmemesi nedeniyle zararın teminat kapsamında olmadığını, ayrıca asıl araç sürücüsünün alkollü olduğunu, davacı tarafça araç sürücüsünün değiştirildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davacıda bırakılmasına, 37.250 TL'nin 17.01.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevli olacağı belirlenmiştir.Somut uyuşmazlıkta dava 14.05.2012 tarihinde açılmış olup, asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girmektedir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur. Hal böyle iken mahkemece davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla görülerek sonuçlandırılması isabetli olmamış, bozma sebebi yapılmıştır.Bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.