Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10489 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1484 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/10/2014NUMARASI : 2013/236-2014/570Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, mülkiyeti müvekkiline ait ve davalı tarafından kasko poliçesi ile sigortalanan ..... plaka sayılı araç 11.11.2012 tarihinde sürücü F.. İ.. kullanımındayken oluşan trafik kazası sonucu Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/111 D.İş sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna göre araç mahrumiyetinden kaynaklanan zarar dahil olmak üzere toplam 37.700,00 TL zarar oluştuğu tespit edildiğinden, 37.700,00 TL zarar ile tespit masraflarının ihbar tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı şirket vekili, kasko sigortalı aracın dava dışı sürücüye kiralandığını, zararın bu esnada oluştuğunu, sigorta poliçesi kapsamında müvekkilinin tazminat yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.1-)Sigorta Hukuku 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, 5. maddesinin 2. fıkrasında ise, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Somut olayda davacı vekili, müvekkiline ait olup davalının kasko sigortacısı olduğu aracın kaza neticesinde hasarlandığını belirterek, zarar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.Bu durumda, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.