Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10459 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16925 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline ait ... plakalı aracın davalı ... şirketinde yıllardır kasko sigortalı olduğunu ve 10.09.2011-10.09.2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 10.09.2011 tarihinde düzenlenen poliçe ile sigorta kapsamına alınmış olduğunu, yıllardır olduğu gibi poliçenin prim ödemelerinin müvekkilin kredi kartından taksitli olarak ve ilk taksit 166,00 TL ve diğer taksitler 96,00 TL olmak üzere 6 taksitte ödenmesi kararlaştırılarak ödeme planının düzenlemiş olduğunu, müvekkiline ait aracın 29.11.2011 tarihinde karıştığı kaza neticesinde hasarlandığını ve davalı ... şirketine ihbarda bulunulduğunu, davalı şirket ile yaptıkları görüşmeler neticesinde; ilk taksitin ödenmemesi gerekçesi ile poliçenin geçersiz sayıldığını ve hasar bedelinin ödenemeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin ilk taksiti ödememesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ilk taksitin ve sonraki taksitlerin, talimata ve onaya rağmen zamanında çekilmemesinin tamamen davalı kusurundan kaynaklanmış olduğunu, kaldı ki bu durumun müvekkile bildirilmesi gerekirken bildirilmediğinden dolayı davalı şirketin kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sigorta poliçesinin hukuken geçerliliğinin tespiti ile hasar bedelinin ve bu nedenle oluşmuş munzam zararların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, dava konusu poliçeye ilişkin ilk prim ödemesinin, ilk primin ödenmesi gereken 10.09.2011 tarihinden 2 ay ve kaza tarihinden sonra 30.11.2011 tarihinde yapılmış olduğunu ve TTK.’nun 1295 ve kasko sigortası genel şartlarının C.1. maddesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun ilk primin ödenmesi ile başlayacağını, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğunun başlamamış ve dava konusu tazminat talebinin poliçe teminat kapsamı dışında kalmış olduğunu, kredi kartları cevap bilgisi ve kredi kartı durum raporundan anlaşılacağı üzere; kredi kartına ilişkin talimatın kazadan sonra güncellendiğini, bu sebeple öncesinde ilk primin çekilemediğini, talep edilen tazminat miktarının haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Sigorta hukukunda kural olarak sigorta sözleşmesinin meydana gelmiş olması sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için TTK.nun 1282 ve 1295/3. maddeleri hükümleri gereğince primin veya ilk taksitinin ödenmiş olması zorunludur. Ancak poliçede kararlaştırılan peşinat ödemesinin vadesi geldiğinde sigorta şirketinin engelle karşılaşmaksızın kredi kartı ile çekim yapabiliyor olmasına rağmen prim peşinatını tahsil etmemiş olması durumunda sigortacı sorumludur.Yukarıda açıklanan ilkeler karşısında somut olaya bakıldığında, taraflar arasında 10.09.2011 tarihinde 10.09.2011/10.09.2012 vadeli kasko poliçesi düzenlenmiş, poliçede belirlenen sigorta priminin 166.00 TL.sinin peşin olarak kalan kısmının ise 96,00 TL.lik 5 eşit taksitte ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili 166,00 TL prim peşinatı da dahil olmak üzere taksitlerin kredi kartından ödenmesi hususunda sigorta şirketi ile anlaşıldığını,daha önceki yıllarda da kasko poliçe ödemelerinin müvekkilinden önceden alınan talimat doğrultusunda aynı kredi kartından tahsil edildiğini, ödeme talimatının müvekkili tarafından iptal edilmediğini, 10.09.2011 tarihindeki ilk taksit tutarının müvekkilinin kusuru olmaksızın davalının ihmali neticesinde kredi kartından çekilmediğini, daha sonra 30.11.2011 tarihinde peşinat tutarı olan 166,00 TL ile takip eden 2 aya ilişkin taksit tutarı toplamı olan 358,00 TL'nin aynı kredi kartından tahsil edildiğini ve kalan taksitlerin de izleyen aylarda tahsil edilerek poliçe prim borcuna ilişkin tüm tahsilatların tamamlandığını beyan etmiştir. Davalı tarafın sunmuş olduğu kredi kartı durum raporu ve bu rapordaki talimat iptaline ilişkin saptama esas alınarak bilirkişi raporu tanzim olunmuş ve bu doğrultuda karar verilmiş ise de davacı yanın ödeme talimatını iptal etmediği iddiası bulunmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.Bu durumda mahkemece 10.09.2011 tarihinde poliçe peşinatının söz konusu kredi kartından çekilmesine engel bir durumun olup olmadığı ilgili bankadan araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile ve yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.