MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili,dava dışı vergi borçlusu ...'ın borcu için davalı bankaya elektronik ortamda 25.11.2010 tarihinde haciz bildirgesi gönderildiğini,davalı bankanın 25.11.2010 tarihinde borçlunun hesabında bulunan 22.232,90 Euro karşılığı 43 814,38 TL'sına haciz koyduğunu, davalı bankanın 25.11.2010 tarihli dilekçe ile haciz konulan paranın dava dışı kefil tarafından 12.3.2010 tarihli protokol gereğince yatırılan borç ödemesi olduğunu belirterek haciz kaldırılmasını talep ettiğini belirterek davalı bankanın itirazının iptaline, 43.814,38 TL'sının gecikme faizi ve yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, %40 icra inkar tazminatının tahsili ile davalının İİK'nun 338 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka vekili,müvekkilinin dava dışı vergi borçlusundan genel kredi sözleşmesi ile finansal kiralama sözleşmesinden doğan alacakları olduğunu, davacı tarafından haciz konulan paranın anılan borçlar karşılığı dava dışı müşterek borçlu müteselsil kefil tarafından 12.3.2010 tarihli protokol gereğince yatırılan borç ödemesi olduğunu,davacının isteği doğrultusunda haciz konulan paranın itirazı kayıtla 16.12.2010 tarihinde davacıya ödendiğini, ödenen parayla ilgili 30.11.2010 tarihinde ...Asliye Hukuk Mahkemesine istihkak-istirdat davası açtıklarını anılan dava derdest olduğunundan eldeki davanın derdestlik ve hukuki yarar yokluğundan reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, ilk açılan davanın her iki taraf yönünden itilafı kesin çözeceği ve özellikle kendilerince tahsil edilmiş bir alacak hakkında davacı idarenin bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı AATUHK'a ilişkindir. Davalı banka tarafından dava konusu haczedilen parayla ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010 /438 Esas 2012/278 Karar sayılı istirdat istemine ilişkin açtığı davanın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre eldeki dava yönünden karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Kabule göre de, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir. Anılan yasal düzenleme gereğince davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nisbi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı İdare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.