MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili, davacının sigortaladığı işyerinin, kanalizasyon hattındaki sorun nedeniyle oluşan su baskınına maruz kaldığını ve sigortalı işyerindeki birtakım malların zarar gördüğünü, oluşan hasar nedeniyle sigortalılarına 17.11.2011 tarihinde ödedikleri 32.827,06 TL'nin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.Davalı vekili, sigortalı işyerinde oluşan zararda davalının kusuru bulunmadığını, davacının sigortalısı tarafından yapılan hasar ihbarı üzerine daha önce kanalizasyon şebekesiyle ilgili gerekli bakımın yapıldığını; ancak sigortalı işyerinin bulunduğu bina tesisatından kaynaklanan sorundan kendilerinin sorumluluğu olmadığını, davaya konu hasarın da binadaki tesisattan kaynaklı su baskını olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının sigortaladığı işyerinde oluşan hasarın, davalının kontrol ve sorumluluğundaki kanalizasyon tesisatından kaynaklanmadığı, su baskının işyerinin bulunduğu binanın tesisatındaki bakım eksikliğinden kaynaklandığı ve davalının oluşan zarardan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı sigortacı tarafından işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödenen tazminatın, zarara sebep olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsiline dair başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, 16.01.2013 tarihli celsede, mahallinde keşif yapılmasına, keşifte refakate inşaat mühendisi, makine mühendisi ve hukukçu bilirkişi alınmasına karar verilmiş olup belirlenen keşif gününde ve belirlenen bilirkişiler refakatiyle keşif icra edilmiştir. Ne var ki, keşfe katılan ve dava konusu uyuşmazlık bakımından teknik bilgisine öncelikli olarak başvurulması gereken inşaat mühendisi bilirkişinin katılmadığı iki kişilik heyet tarafından bilirkişi raporu tanzim edilmiş ve 12.06.2013 tarihli bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Mahkemece, üç kişilik bilirkişi heyetinden keşif yapılarak rapor alınması yönünde kurulan ara karardan rücu edilmemiş olması; davacı vekilinin bilirkişi raporuna, özellikle bilirkişilerin vasıfları ve ikili heyet şeklinde rapor tanzim edilmiş olması, inşaat bilirkişisinin heyette yer almaması ve kusur yönü ile yapmış olduğu itirazlarının giderilmemesi doğru değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.Bu durumda, davaya konu tazminat talebiyle ilgili sağlıklı değerlendirme yapılması bakımından, oluşan zararda davalının kusuru olup olmadığı ve oluşan zararın miktarı konularında, inşaat mühendisi bilirkişinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi heyeti oluşturulup, olay mahallinde keşif yapılarak denetime elverişli, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendiren rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.