Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10442 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11720 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacıların eşi/annesi olan yaya ...'ye çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün ağır kusurlu olduğunu, davacıların ölüm olayı nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek davacı eş ... için 20.000,00 TL. ve diğer davacılardan her biri için 6.000,00'er TL. manevi tazminat ile davacı .... için cenaze defin gideri olarak 3.000,00 TL. maddi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davalı sürücüsünün kazada kusuru olmadığını, davacılar murisinin asli kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, davanın araç sigortacısına ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ..., ..., ... ve ... için 1.500,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı ....'ın dava sırasında ölmesi nedeniyle mirasçıları lehine 99,98 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı .... ve ...'in yargılama sırasında öldüğü ve manevi tazminatın kişiye sıkıca bağlı hak olup mirasçılara geçmeyeceği gerekçesiyle bu davacıların manevi tazminat istemleri hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... vekilinin temyiz talebi yönünden; 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. Maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL'ye çıkarılmıştır. Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Mahkemece, davalılar aleyhine her bir davacı için hükmedilen manevi tazminat ile maddi tazminata ilişkin karar, anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece karar verilebileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı YİBK uyarınca Yargıtay'ca da karar verilebileceğinden davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden; dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların eşi ve annesi olan murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, bir kısım davacılar yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK md. 47) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerek-mektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, lehine manevi tazminata hükmolunan davacıların, meydana gelen trafik kazası sonucu annesi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyacağı acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ölene olan yakınlıkları itibariyle zararın ağırlığı göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar .... ve ... için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.3-Davacılardan .... ve .... için de murislerinin ölümü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunulmuş; mahkemece, manevi tazminatın mirasçılara geçmeyeceği gerekçesiyle, bu davacıların istemleri hakkında hüküm tesisine yer olmadığı kararı verilmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 25/4. maddesinde "Manevi tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez" düzenlemesi benimsenmiştir. Bu yasal düzenleme gereği, manevi tazminat talep hakkı olan kişi tarafından dava yoluyla ileri sürülen manevi tazminat, o kişinin mirasçılarına intikal edebilecektir.Somut olayda; murisleri olan ...'in ölümü nedeniyle uğradıkları manevi zararın tazminini talep eden davacı ... ve .... yargılamanın devamı sırasında ölmüş; davacılar vekilinin 17.07.2013 tarihli dilekçesiyle, ölen davacıların mirasçısı olan........yönünden davaya devam edildiği bildirilmiş ve bu kişilerin vekaletnameleri dosyaya sunulmuştur. Bu durumda, yukarıda ifade olunan yasal düzenleme de göz önünde bulundurularak, ölen davacılar .... ve Ayten'in manevi tazminat istemlerinin de hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davacılara geri verilmesine 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.