MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın, tam kusurlu olarak yaptığı kazada, davacı tarafından sağlık sigorta poliçesiyle sigortalanan ...'in ciddi biçimde yaralandığını, sigortalılarının tedavi giderleri karşılığı olarak hastaneye 7.284,96 TL. ödeyip, sigortalılarının haklarına halef olduklarını belirterek 7.284,96 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, kazadan sonraki 2 yıl içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, ZMSS poliçesindeki tedavi giderlerine ilişkin teminat bedeli olan 50.000,00 TL'yi ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; 6111 sayılı Kanun'un 59. ve geçici 1. maddesi gereği, trafik kazalarından doğan tedavi giderlerinde sorumluluğun ...'ya geçtiği, trafik sigortacısı olan davalı şirketin tedavi giderleri bakımından sorumluluğunun kalmadığı, müteselsil sorumlu olan diğer davalının da bu nedenle sorumluluğunun sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, sağlık sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı" düzenlemesine; Kanun'un geçici 1. maddesinde de "Bu Kanun'un yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun'un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı'nın yükümlülüklerinin sona ereceği" düzenlemesine yer verilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1 maddesinde; sigortacının, poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. KTK'na göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri), 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır.Öncelikle belirtmek gerekir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderlerleri, 6111 sayılı Yasa kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi sorumludur. Bu durumda mahkemece, davacı tarafından sağlık sigorta poliçesi gereği, sigortalının tedavi gördüğü hastaneye ödenen tedavi giderlerinin belgeli tedavi gideri olduğu, yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun'un 59. ve geçici 1. maddesi gereği Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğuna geçen tedavi giderlerinin dava konusu olduğu gözetilerek, SGK'nın davaya dahil edilmesinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.