MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2012NUMARASI : 2010/286-2012/580Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.07.2014 Salı günü davacı vekili Av. N.. K.. geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı İ.. Ç..'nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkıda yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.Somut olayda dava konusu taşınmaz 9662 sayılı parsel üzerindeki SS. ... Toplu Konut Yapı Kooperatifinin 1/162 payına isabet eden ve ferdileşme sonucu 3. kişi konumundaki davalı O. B.. adına tescil edilen bağımsız bölüm olup, kooperatif payı borçlu davalı tarafından diğer davalıya satılmıştır. Mahkemece gerçek bedelin davalı Osman tarafından ödenmiş olması ve Osman'ın kötü niyetinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosya içeriğinden davalı Osman'ın borçlu davalının bacanağının oğlu olduğu anlaşıldığı gibi mahkemece gerçek bedelin ödendiği kabul edilmiş ise de dosya arasındaki ödeme belgelerinden yapılan ödemelerin hangi amaçla yapıldığı anlaşılmamakta, ayrıca yapılan ödemelerin davalı Osman tarafından yapıldığına ilişkin bilgi de bulunmamaktadır. Bu durumda davalılar arasındaki akrabalık nedeniyle olayda İİK.nın 280. maddesinin uygulama yerinin olup olmadığını irdelenmesi, davalı Osman tarafından yapıldığı kabul edilen ödemelere ilişkin dekont ve diğer ödeme belgelerinde Osman'ın adının bulunmamasının nedenlerinin araştırılarak hüküm yerinde tartışılması, gerektiğinde kooperatif belgeleri üzerinde de bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.