Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10397 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7981 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 13/11/2012NUMARASI : 2009/503-2012/663Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı K.. B.. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 1.7.2014 Salı günü davacı vekili Av. Ş. Y.. ile davalı K.. B.. vekili Av. U. M.. ve davalı M.. C.. vekili Av. E.. D.. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı K.. B..'ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkıda yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçrmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalı M.. C.. davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı K.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış olup, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarruflarının iptaline hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. Somut olayda dava konusu taşınmaz üzerindeki 3 milyon TL ipotek bedeli ile birlikte 2.100.000.00 TL bedelle borçlu davalı Korkmaz tarafından diğer davalıya satılmış, bilirkişilerin düzenlendiği rapora göre taşınmazın gerçek değerinin 5.356.868.85 TL olduğu bildirilmiştir. Taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin satış bedeline dahil edilebilmesi için bu bedelin taşınmazı satın alan kişi tarafından ödenmesi gerekir. Oysa 3. kişi konumundaki davalı Mehmet Şakir tarafından ipotek bedelinin ödenip ödenmediği araştırılmadığı gibi, aksine borçlu davalı tarafından ipotek bedelinin ödendiğine ilişkin olarak temyiz dilekçesine ekli bir takım banka ödeme dekontları ibraz edilmiştir. Yine davalıların aynı iş kolunda faaliyet göstermeleri nedeniyle de birbirlerini tanıdıklarıda anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin kim yada kimler tarafından ödendiğinin araştırılması, bedelin satın alan Mehmet Şakir tarafından ödendiğinin saptanması halinde bu bedelin satış bedeline eklenmesi, aksi halde satış bedeline eklenemeyeceğinin düşünülmesi, yine satın alan kişi tarafından banka vasıtası ile yapılan 400.000.00 TL tutarındaki paranın tekrar davalı M. Ş..'in hesabına aktarılıp aktarılmadığının araştırılması, davalıların aynı iş kolunda faaliyet göstermeleri nedeniyle 3. kişi M.Ş..'in borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadığının irdelenmesi ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı K.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı K.. B..'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı K.. B..'a geri verilmesine 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.