Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10357 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11403 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilinin 08/07/2010 tarihinde davalıların sürücü, zorunlu mali taşımacılık sigortacısı ve işleteni olduğu otobüs ile yine ...'ın sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu otobüste yolcu olarak bulunan .......'ın vefat ettiği, vefat edenlerden....'nin müvekkili ...'nin eşi ..., ...ve ...'nin annesi olduğunu, diğer ölen ...'in müvekkili ...'in eşi olup, ..., ..., ... ve ...'in babası olduğunu, ölenlerden ....'ın ise müvekkili ...'ın eşi olup,..., ... ve ...'ın babası,olduklarını, adı geçenlerin meydana gelen bu kaza ve ölümler nedeni ile destekten yoksun kaldıklarını, otobüs şoförünün tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin herhangi bir kusurunun olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, manevi tazminatın ise davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, yetki itirazlarını ve iş bölümü itirazını ileri sürerek esasa yönelik beyanlarında ise; poliçe limitleri ile sorumluluklarının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Turz.Sey. ve Org. ve Tic.A.Ş. vekili, müvekkilinin kaza ile ilgisinin bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, esasa ili??kin ise; davacıların iddialarının yerinde olmayıp, kusur incelemesinin de yapılması gerektiğini, ceza dosyasının bekletici mahiyette olduğunu, talep edilen manevi tazminatında yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... .... Turz.San ...Tic.Ltd.Şti. vekili, sorumluluklarının bulunmadığını, tüm sorumluluğunun araç malik ve sürücüsü olan ...'a ait olduğunu, davacının maddi zarara uğradıklarının ispatı gerektiğini, talep edilen istemlerin fahiş ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın açılan maddi tazminat yönünden konusu kalmadığından bir karar oluşturulmasına yer olmadığına, davacının manevi tazminata yönelik talebi yönünden ise dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, ancak açılan devam olunan manevi tazminat talebinin mahkemenin görevi dahilinde bulunmadığı dikkate alınarak görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesi ile görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların manevi tazminata yönelik talebi yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş fakat ayrı bir esasa kaydı yapılmamıştır. Davanın tefrik edilmesi halinde, tefrik edilen davanın ayrı bir esasa kaydedilerek kaydı yapılan esas üzerinden esasa yönelik bir karar verilmesi gerekirken; aynı esas üzerinden karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davanın açıldığı tarih itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki de görev ilişkisi olmayıp işbölümü ilişkisidir.Kaldı ki davacıların murisi davalıların işleten, sürücü ve ...şirketi olduğu otobüste yolcu olarak bulunmakta olup yolcu taşıma sözleşmesi de 6762 sayılı TTK'nın 798 vd.maddelerinde düzenlenmiş olduğundan görevsizlik kararı verilmesi de esasen doğru olmamıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.