Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1035 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17849 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili,davacı ve davalının murisi ... ile davalının birlikte aldığı arsa üzerine bina yaptıklarını,muris ...'nin 26.8.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmaz üzerindeki iki daireyi diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğulları olan davacı ... ile davalı ...'a devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu belirterek muris ile davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali ile taşınmazın 146/175 hissesinin mirasçıların miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, muris muvazaasına dayalı olarak açılan davanın TMK'nun 559.maddesinde öngörülen bir yıllık süre içinde açılmadığından reddi gerektiğini, murisin 3.6.2009 tarihinde öldüğünü, dava konusu taşınmazın halen muris adına kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerindeki 2 katlı binanın 1990-1991 yıllarında yapıldığını, zemin kattaki dairenin müvekkili tarafından yapıldığını ve halen fiilen kullanıldığını, bu dairede davacıların hakkı bulunmadığını, 1 nolu dairenin mülkiyetinin tespiti ve tapu kaydının iptali için açtığı davaların derdest olduğunu belirterek davanın reddini, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi için ise Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın zemin katındaki 1/2 arsa paylı 1 nolu dairenin davalı tarafından yapıldığı, yapımında murisin ve davacıların katkısının bulunmadığı, davacıların muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle 26.8.1998 tarihli düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ilgili davacıların talebinin reddine, davacıların dava konusu taşınmazın yasal mirasçılar adına hisseleri oranında tapuya tesciliyle ilgili taleplerinde ise (iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesine ilişkin olması nedeniyle) mahkeme görevsiz olup Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik nedeniyle bu taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaa nedeniyle 26.8.1998 tarihli düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.HUMK'nun 45.maddesi uyarınca, aynı sebepten doğan veya biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek biçimde olması h...nde davalar arasında bağlantı bulunacağından, davaların birleştirilmesi gerekir.Somut olayda; 9.5.2011 tarihinde açılan eldeki davada davacılar vekili, davacı ve davalının murisi ... ile davalının birlikte aldığı arsa üzerine bina yaptıklarını, muris ...'nin 26.8.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmaz üzerindeki iki daireyi diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğulları olan davacı ... ile davalı ...'a devrettiğini, satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğunu belirterek muris ile davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali ile taşınmazın 146/175 hissesinin mirasçıların miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı ... ise 14.5.2010 tarihinde açtığı ve derdest olan...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/389 Esas sayılı dosyası ile 26.8.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince 513 Ada 6 parsel 146/175 hisse üzerinde bulunan iki katlı binanın zemin katındaki 1/2 arsa paylı 1 nolu bağımsız bölümün kendisi tarafından yapıldığını ve fiilen kullandığını belirterek anılan taşınmazın 1/2 arsa paylı 1 nolu bağımsız bölümün muris ... adına olan tapu kaydının ipt... ile adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi h...nde ise taşınmazın rayiç bedeli olan 120 575 TL 'nin yasal faiziyle birlikte ...,...,... ve ...'dan tahsili amacıyla dava açtığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, eldeki davanın...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/389 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de eldeki dava terditli açıldığından ve davacıların sözleşmenin ipt...ne ilişkin talepleri reddedildiğinden, ikinci taleplerin de (taşınmazın miras hisseleri oranında adlarına tesciline ilişkin talep )reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek h...nde temyiz eden davacılara geri verilmesine 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.