MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ... Sigorta Anonim Şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalanan 07 Z 4827 plakalı aracın malikinin... Taylı olduğunu, aracın..... idaresinde iken dava dışı ...in yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen yaralanma olayında sürücünün 1. derece kusurlu olduğunu, yaralanan ...'in kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle ...'e toplamda 38.372,00 TL ödeme yapıldığını belirterek yapılan ödemenin ödeme tarihi olan 07/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın esasına girmeden davanın zamanaşımı ve kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulü ile, 38.372 TL'nin ödeme tarihi olan 07/08/2008 tarihinden itibaren davalıdan yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dava, ....sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. KTK.nun 109/son maddesinde; “Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.” denilmiştir. Bu düzenleme Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.8. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. Temyize konu dava, haksız fiil faili aleyhine açılan bir tazminat davası olmayıp trafik sigortası poliçesine dayalı olarak sigorta şirketinin kendi akidinin aleyhine açılmış olduğundan bu davada zamanaşımı süresi ödeme tarihinden itibaren 2 yıldır. Davaya konu kazanın 17/08/2006 tarihinde meydana geldiği, ödemenin 17/06/2008 tarihinde yapıldığı, davanın ise 11/08/2011 tarihinde açılmış olduğu gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-)Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.