MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 17/02/2014NUMARASI : 2014/52-2014/37Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin sürücüsü olduğu araçla, davalılardan M.. Ç..’in malik ve sürücüsü, M. Genel Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkillerinden C.. Y.. için 500,00 TL, Y. Y. için 500,00 TL ve N. S.Y. için 500,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın 10.10.2013 tarihinden işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalılardan, yine C.. Y.. için 10.000,00 TL Y. Y. için 20.000,00 TL, ve N. S. Y. için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın 10.10.2013 tarihinden işleyecek mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle birlikte davalı M.. Ç..’ten tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davalı M. Genel Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın tefriki ile davacı C.. Y.. ve çocukları tarafından açılan davada ise davanın araç işleteninin sorumluluğu ve haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanması ve ticari dava niteliğinde olmaması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk "davalarının" ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara", ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiş, 1483 ve devamı maddelerinde de “zorunlu sorumluluk sigortaları” ile ilgili hükümlere yer verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde ise usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.T.B.K. 61.maddesi "Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır." hükmünü öngörmektedir.Somut olayda, istemin trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesine açıldığı ve anılan mahkemece de davalı M. Genel Sigorta aleyhine açılan dava yönünden dosyanın tefrik edildiği, eldeki davanın ise araç işleteni ve sürücüsü olan M.. Ç.. aleyhine devam ettirilerek Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dosya sigorta şirketi yönünden tefrik edilmiş ise de, davalı sigorta şirketi ve araç işleteni ve sürücüsü olan M.. Ç..’e karşı birlikte açılan ancak sonrasında tefrik edilen davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre usul ekonomisi ve daha isabetli bir karar verilmesi açısından, davanın tefrik kararı verilmeksizin Asliye Ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeden usul ekonomisine aykırı olarak yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.