MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili, borçlu ...’ın amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmaz hissesini 16.11.2007 tarihinde kardeşi davalı ...’a sattığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar savunma yapmamıştır.Mahkemece, iddia, toplanan delillere göre, davacının talebinin iptale yönelik olup nakten tazminat yönünden talebinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı ...’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davalar yasanın 25.maddesi ile İİK'nun 282.maddesi gereğince borçlu ve onunla hukuki işlemde bulunan 3.kişiler aleyhine açılır. Borçlu ile hukuki işlemde bulunan 3.kişi iptale tabi tasarrufa konu malı 4.kişiye devretmişse, davacı, 4.kişinin kötüniyetli olduğu iddiası ile davasını ona karşı da yöneltebileceği gibi 6183 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince davalı 3. kişinin dava konusu mal, hak ve değerleri elinden çıkardığı tarihteki bedel ile sorumlu tutulmasını da isteyebilir.Somut olayda dava konusu taşınmaz hissesi 16.11.2007 tarihinde davalı borçlu ... tarafından kardeşi davalı ...’a, onun tarafından da 1.6.2010 tarihinde dava dışı ...Otomotiv Enjeksiyon San. ve Tic. Ltd. Şti’ne satıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı vekiline seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı, 4.kişi şirkete yöneltip yöneltmediği,yöneltmesi halinde dava dışı şirkete dahili dava dilekçesi ve duruşma gününün belirtir davetiye çıkarılarak taraf teşkilinin sağlanması, davacının 4.kişi yönünden bildireceği deliller ile dahili davalı 4.kişinin bildireceği delillerin toplanması, dava şartları ile iptal koşulları yönünden dosyanın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi;davanın 4.kişi şirkete yöneltilmemesi halinde davalı 3.kişi yönünden davanın bedele dönüşmesi nedeniyle tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi dava koşullarının varlığı halinde dava konusu 16.11.2007 tarihli tasarrufun 6183 Sayılı ...’nun 27, 28, 29 ve 30 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı, iptale tabi ise aynı yasanan 31.maddesi gereğince davalı 3.kişinin davacının tasarruf tarihine kadar olan alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak taşınmazı elden çıkardığı tarihteki değeri nispetinde nakten tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesis isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA 8.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.