Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10225 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19199 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu... . Otom. Emlak Nakl.Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine takip başlattıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını ve borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 16.07.2008 tarihinde davalı ....Turizm Yatırım Ve İşl. Ltd. Şti.'ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ....Ltd. Şti. vekili, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.Davalı borçlu şirket, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece iddia, toplanan delillere göre, dava konusu tasarruf tarihinin 16.07.2008 olduğu, dava ise 16.07.2013 tarihinde 5 yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nin 277 vd maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İİK'nin 280.maddesinde sayılan iptal nedenleri için ise 5 yıllık hak düşürcü süre (İİK md 284) içerisinde dava açılması mümkündür. HMK'nun 92/2.maddesine göre süre, hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği belirtilmiştir.Somut olayda tasarruf 16.07.2008 tarihinde yapılmış dava ise 16.07.2013 tarihinde açılmıştır. Buna göre, dava süresinde açıldığından mahkemece, diğer dava koşulları araştırılıp var ise esasa girilerek taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.