Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10202 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10403 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi-K A R A R-Asıl dava davacılar vekili; davacı ...'nin 17/4/2007 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki motorlu bisiklet ile yaya halinde bulunan ...'e çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazası neticesinde ...'in yaralandığını ve bu olay nedeniyle olay tarihinden yaklaşık 4 yıl geçtikten sonra davalı ...'na müracaat ederek tarafına tazminat ödenmesi talebinde bulunduğunu, davalı ...'nın ise ödeme yapma yükümlülüğünün olup olmadığı hususunda yeterince araştırma yapmadan ...'e 09.09.2011'de 60.000 TL tutarında mevzuatına uygun olmayan ödeme yaptığını, daha sonra davalının ...'e yapmış olduğu ödemeyi davacı ...'ye ve onun olay tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle annesi ... ve babası ...'ye rucu etmek maksadıyla takip başlattığını ve başlatılan takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/871 takip sayılı dosyasında davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava davalı vekili; meydana gelen kazada ...'in ağır şekilde yaralandığını, kaza sonucu ...'nin tam kusurlu olduğu yönünde ... Kurumu raporu olduğunu, ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/102-2009/9 EK sayılı ilamı ile sürücü Kemal'in cezalandırılmasına karar verildiğini, kaza tarihinde motorsikletin trafik sigortası bulunmadığından ...'in başvurusu sonrasında kazazedeye 60.000 TL ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen dava davacı vekili; yaptığı ödemeler için sorumlulara rücu etme hakkı olduğunu belirterek icra takibine yapılan haksız ve dayanaksız itirazın iptalini talep etmiştir.Birleşen dava davalılar vekili; davalılar aleyhine doğrudan icra takibi yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talpe etmiştir.Mahkemece, asıl davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/871 sayılı takip dosyasında icra takibine konu olan 17/04/2007 tarihli kaza nedeniyle ödenen 60.000 TL alacağın rücuen tahsiline ilişkin olarak davacıların dava ve takip alacaklısı güvence hesabına borçlu olmadıklarının tespitine; birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm asıl dava davalısı- birleşen dava davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin, oluşa uygun düzenlenen bilirkişi raporunun tartışılıp değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 163. maddesi gereğince alacağın temlikinin yazılı olması geçerlilik koşulu olduğundan ve davalı/davacı ... tarafından yazılı yapılmış alacağın temliki sözleşmesi bulunduğunun temyiz aşamasında ileri sürülmemiş olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.451,00 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl dosya davalısı birleşen dava davacısı ...'ndan alınmasına 7.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.