Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10199 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10204 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacı vekili; 03.10.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesi davacının ağır şekilde yaralandığını ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç hale gelecek şekilde sakat kaldığını, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/235 esas ve 2010/156 karar sayılı dosyası ile davacının maddi zararlarının hüküm altına alındığını belirterek ada içerisine ağaç diken ... Büyüşehir Belediyesi ile reklam panosu koyarak trafiğin seyir güvenliğini tehlikeye sokan Karatay Belediyesi'nin olayda %15 oranında kusuru bulunduğu gerekçesiyle davalılardan 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; idari yargının görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını ve kusurları olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını ve kusurları olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, haksız fiillerde zarar sorumluluğunun kusura göre belirleneceği ve olayda davalı kurumlara izafe edilen bir kusur bulunmadığı tespit edildiğinden oluşan zararlardan sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden (re'sen) dikkate alınması zorunludur.Davacılar vekili tarafından, ada içerisine ağaç diken ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile reklam panosu koyarak trafiğin seyir güvenliğini tehlikeye sokan ...'na hizmet kusuru nedeniyle husumet yöneltilmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idareler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi uyarınca idari yargı mahkemelerinde tam yargı davası açılması gerekmektedir. O halde mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.2-)Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.