MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R-Davacılar vekili, davalının sürücüsü olduğu bisikletle, davacılar murisinin seyrettiği yola ters yönden girmesi ve aydınlatması olmaksızın seyri nedeniyle meydana gelen kazada, davacılar murisinin öldüğünü, davacı anne babanın ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... ve ... için 500,00'er TL. maddi tazminat ve 20.000,00'er TL. manevi tazminatın, diğer davacılardan her biri için 15.000,00'er TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 27.12.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam maddi tazminat taleplerini 27.295,07 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davaya konu kazada, davacılar murisinin davalının kullandığı bisiklete arkadan çarptığını, kusur durumunun kesinleşmesi bakımından ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, talep edilen bedellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı baba ... için 11.339,76 TL. maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın, davacı anne ...için 15.955,31 TL. maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın, diğer davacılardan her biri için 5.000,00'er TL. manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin kardeşi/annesi/babası olan davacılar için manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulü ile hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (eski BK md. 47) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların çocuğu/kardeşi olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacılar murisinin kazada tali kusurlu olması, davalı sürücünün kazada asli kusurlu olması nedeniyle davacıların duyacağı elemin derinliği hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan tüm davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA;peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.