Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1017 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8325 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :..........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ....... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R -Davacı vekili, dava dışı........'in sürücüsü, davacı ...'ün işleteni olup ancak kaza anında yolcu olarak bulunduğu otomobil ile dava dışı .....'un sürücüsü ve......'un maliki olduğu, davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı arazi taşıtının çarpışması sonucunda meydana gelen kazada kendi aracında yolcu olan bulunan davacı ...'ün yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 6.000,000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında talebini teminat limiti olan 125.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı ...... vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın ıslah edilen hali ile kabulüne, 125.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı........ vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa'nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa'nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Diğer yandan; aynı kanunun 92. maddesinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde, “işletenin; eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler” 92/b maddesinde ise, "işletenin, eşinin, usul ve füruunun, kendisini evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürülebilecekleri taleplerin" Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza, bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Genel Şartlarının A-3 maddesinde de, ZMSS kapsamı dışında kalan hususlar açıklamıştır.Görüldüğü gibi zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür. Somut olayda davacı ..., işleteni olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen çift taraflı kazada yaralanmıştır.Davacı ..., davayı karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı açmıştır. Hal böyle olunca, davacı ... kendi işleteni olduğu araçta yolcu olarak bulunmakta iken yaralandığı yönündeki zararına ilişkin talebini yukarıda belirtilen Yasal düzenlemeler karşısında davalı sigorta şirketinden ancak karşı araç sürücüsü....'un kusuru oranında talep edebilecektir.Başka bir deyişle, kendi aracında yolcu olarak bulunan davacı, karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından ancak kendi aracının kusuru dışındaki karşı aracın kusuruna göre zararını tazmin edebilecektir.Bu nedenle mahkemece davacının işleteni olduğu aracın %75 kusuru dikkate alınmaksızın sanki kusuru yokmuş gibi kabul edilerek davalı sigorta şirketinini limit dahilinde zararın tamamamından sorumlu tutarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davacı vekili, kaza tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş; Mahkemece, temerrüt tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.Oysa kazaya neden olan araç hususi arazi taşıtı(jeep) olup ticari araç değildir. Bu halde temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.