Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10123 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1958 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2012/296-2013/516Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasını kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Emir ve Y.. B.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davacının kullandığı araca, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigorta şirketi olduğu aracın çarpması sonucu, davacının ağır yaralandığını ve aracın kullanılamaz hale geldiğini,Havsa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/12 Değişik İş sayılı dosyası ile yapılan tespit sonucu araçta 5.905,00 TL'lik hasar ve 1.000,00 TL'lik değer kaybı belirlendiğini, aracın çekilmesi için 150 TL masraf yapıldığını, ancak kaza nedeniyle davacının manevi üzüntü yaşadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak araçta meydana gelen zararlar için 4.000,00TL, maluliyet nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi için dava tarihinden diğer davalılar için 27.06.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, maluliyet talebine ilişkin 1.000,00 TL'nin 432,12 TL'sini vakıa değişikliği yaparak araçta meydana gelen hasar bedeli, araçtan mahrumiyet bedeli, araç nakliye ücreti ve değer kaybı olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.432,12 TL'nin 27.06.2010 olay tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacının maluliyetine ilişkin talebini atiye bırakmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının sigorta şirketine yönelttiği manevi tazminat talebi yönünden feragat nedeni ile reddine, davacının diğer davalılara yönelttiği manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 7.500,00 TL'sinin davalılar Emir ve Y.. B..'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Emir ve Y.. B.. vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iki taraflı trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Emir ve Y.. B.. vekili vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2)Hakim manevi tazminata 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak, manevi tazminat miktarını adalete uygun olarak belirlemesi gerekmekte olup, hükmedilen manevi tazminat fazladır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, olayın meydana gelmesindeki etkilerine, olay sonrası çekilen acı ve somut olayın özelliklerine, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olmalıdır. Mahkemece, her iki tarafın da ekonomik ve sosyal durumu etraflıca araştırılarak, bunun sonucuna göre, sorumluluğun niteliği ve olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden hükmün davalılar Emir ve Yahya Bulat yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Emir ve Y.. B.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Emir ve Y.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Emir ve Y.. B..'a geri verilmesine 5.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.