MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 13/11/2013NUMARASI : 2009/491-2013/371Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... Sigorta A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlunun dava dışı arkadaşının aracında yolcu iken meydana gelen iki taraflı kazada vefat ettiğini, dava öncesi karşı aracın ...'si ... Sigorta A.Ş.'den 25.876,00-TL, desteğin bulunduğu aracın .... G.. A..'dan 6.531,00-TL alındığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar için 52.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 14.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili, karşı araç ...'si .... Sigorta A.Ş.'nin dava açıldıktan sonra 9.714,00-TL ödediğini belirterek bu davalı yönünden davadan feragat etmiştir. Davalılar vekilleri, davacılara davadan önce ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılardan .... Sigorta A.Ş hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların diğer davalı hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile davacılardan K.. K.. için 8.101,00-TL'nin, davacılardan H.. K. için 5.458,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 14/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ..... Sigorta A.Ş'den alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı G.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle desteğin bulunduğu aracın ve karşı aracın trafik sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 1-a)Mahkemece hükme esas alınan 15.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler mahsup edilmiş ise de bu şekli ile rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece yapılacak iş hüküm tarihine en yakın tarih itibariyle destekten yoksun kalma tazminatının belirlenerek davalı sigorta şirketlerinin davadan önce yapmış oldukları ödemelerin, davacılara ödendiği tarihten hesap tarihine kadar geçen süre için yasal faizi işletilerek güncellenmesi ve elde edilen rakamın davacılar için belirlenen destekten yoksun kalma tazminatından düşülerek tazminatın belirlenmesi gerekir, b)He ne kadar destekten yoksun kalma tazminatı, dava dilekçesinde davacılar tarafından davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilmiş ise de güncelleme ve mahsup yukarıda anılan şekilde yapıldıktan sonra, davalı sigorta şirketlerinin kusur oranına göre tazminat miktarı belirlenmesi gerekir,c)Davacılar, tam teselsülde olduğu gibi, bütün zararının tazminini müteselsil borçlulardan her ikisinden isteyeceği gibi birisinden de isteyebilir. Borçlar Kanunu’nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması, yahutta böyle bir feragatın durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu’nun 147.madde hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmüne havidir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacılar vekilinin 27.07.2012 tarihli dilekçesi ile davalı ..... Sigorta A.Ş'nin davadan sonra ödeme yaptığı belirtilerek bu davalı yönünden feragat dilekçesi vermesinin diğer davalıya sirayet edip etmeyeceği ve feragatin diğer davalının durumunu ağırlaştırıp ağırlaştıramayacağı üzerinde durulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2) Davalı .....Sigorta vekili, trafik sigortacısı olduğu araçta, desteğin yolcu olarak bulunduğunu belirterek hatır taşıması olduğu iddiasında bulunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda Borçlar Kanunu'nun 43.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu itibarla, davalının savunmaları üzerinde durularak, ceza mahkemesi dosyası da incelenerek mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı hususları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar araştırılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Hakim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar tesisi doğru görülmemiş ve kararın açıklanan nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştirSONUÇ : Yukarıda 1-a, b, c ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı G.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı G.. A..'ne geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.