Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10069 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7391 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/01/2013NUMARASI : 2010/869-2013/10Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralanarak malûl kaldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.600,00 maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini 104.852,80 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili; davadan önce herhangi bir başvuru yapılmadığını, aktüer siciline kayıtlı bilirkişi tarafından zararın hesaplanması gerektiğini ve ticari faiz istenemeyeceğini savunmuştur.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 7.600,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, 97.252,80 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacının maruz kaldığı iş göremezlik tazminatının belirlenebilmesi için zarar görenin son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. İleriki zamanlarda daha fazla gelir elde edileceğine dair iddiaların ise bu ihtimali olanaklı hale getirebilecek veri ve belgelerle desteklenmesi gerekir.Davacının ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin kolluk tarafından yapılan araştırmada davacının aylık 600,00 TL geliri olduğu belirtilmiştir. Yine davacının kaza tarihinden yaklaşık iki yıl sonra çalışmaya başladığı ve bir buçuk yıl boyunca çalıştığı belirtilen şirket tarafından gönderilen belgelerde davacının en son aylık gelirinin 1.845,24 TL olduğu belirtilmiştir. Yine davacı vekili tarafından ibraz edilen belgelerde müvekkilinin ..... Gıda, Temizlik araç kiralama isimli şirketin sahibi olduğu belirtilmiş ve buna ilişkin vergi kayıtları ibraz edilmiştir. Yine SGK kayıtlarında davacının kaza tarihi itibariyle asgari ücret düzeyinde geliri olduğu belirtilmiştir. Hesap bilirkişi raporunda ise davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren aktif çalışma süresinde aylık 1.830,60 TL, diğer dönemlerde ise asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek bu miktar üzerinden iş göremezlik zararı hesaplanmış olup mahkemece rapor hükme esas alınmıştır.Dava konusu uyuşmazlıkta maruz kalınan zarar hesap edilirken davacının kaza tarihindeki geliri tespit edilerek hesaplama yapılmalıdır. Dosya kapsamında davacının kaza tarihinde ve öncesinde asgari ücret düzeyinde aylık gelir elde ettiği anlaşıldığından artık aktif dönem zararının da asgari ücrete göre hesaplanması gerekmektedir.Bu nedenle Mahkemece, davacının kaza tarihi itibariyle asgari ücret düzeyinde aylık geliri olduğu nazara alınarak, bilirkişiden yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda ek rapor alınarak, usuli kazanılmış haklarda nazara alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalıya geri verilmesine 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.