MAHKEMESİ : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/01/2015NUMARASI : 2013/656-2015/39Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Asıl ve birleştirilen dosya davacı vekili; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete ... plakalı traktörün çarpması neticesinde yaralanarak malûl kaldığını, kazanın meydana gelmesinde traktör sürücüsünün kusurlu olduğunu, traktörün zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığından davalıya husumet yönelttiklerini, davadan önce davalı tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada 250,00 TL geçici ve 250,00 TL sürekli iş göremezlik zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, birleştirilen davada ise 66.460,00 TL malûliyet zararının temerrüt tarihi olan 22.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile asıl davadaki talebini 83.540,00 TL olarak ıslah etmiştir.Asıl ve birleştirilen dosya davalı vekili; davacıya ödeme yaparak ibra edildiklerini, maluliyet oranının yüksek olmadığını, davacının müterafik kusurlu olduğunu, hatır taşıması bulunduğunu, birleştirilen dava yönünden ise %46 maluliyet oranının davacı yönünden temyiz edilmeyerek kesinleştiğini ve teminat limitinin 150.00,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; bozma ilamına uyularak iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davanın kısmen kabulü ile asıl dava yönünden 83.540,00 TL tazminatın, birleştirilen dava yönünden ise 40.313,00 TL tazminatın 22.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Asıl dava yönünden;1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl dava yönünden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Birleştirilen dava yönünden;2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamından önce verilen kararda davacının %46 oranında iş gücü kaybı olduğu kabul edilerek hesaplanan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve davacı lehine 83.540,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 09.05.2013 tarihli bozma ilamında mahkeme kararı, davacının maluliyetine ilişkin raporların çelişkili olması ve “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre iş gücü kaybının belirlenmemesi nedeniyle Adli Tıp Kurumu'ndan iş gücü kaybına ilişkin rapor alınması gerektiği gerekçeleriyle davalı lehine bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve yeniden alınan bilirkişi raporunda davacının %100 oranında iş gücü kaybı olduğu belirlenmiş ve 263.913,78 TL zarar hesaplanmıştır. Daha sonra davacılar vekili tarafından zararın daha fazla belirlendiği gerekçesiyle birleştirilen dava açılmış ve asıl davayla birleştirilmiştir. Mahkemece asıl davanın yanında birleştirilen davanında kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece bozmadan önce verilen karar, sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup mahkemece bozma kararına uyulduğundan artık “%46 düzeyindeki iş gücü kaybı oranı” davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Usuli kazanılmış hakkın varlığı halinde, artık usuli kazanılmış hakkı olan taraf aleyhine daha fazlasına karar verilemez. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama esnasında artık ilk kararda davalı aleyhine hükmedilenden daha yüksek bir miktar kabul edilmek suretiyle davalının aleyhine bir durum oluşturulamaz.Bu nedenle, mahkemece davalı lehine oluşan “%46 düzeyindeki iş gücü kaybı oranı”ndaki usuli kazanılmış hakkı nazara alınarak birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleştirilen davanın kabulüyle davalı aleyhine daha fazlasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin birleştirilen dava yönünden sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleştirilen dava yönünden hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.563,92 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.