MAHKEMESİ : Cizre Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2012/1329-2013/479Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, 30.12.2011 tarihinde müvekkillerinin desteği E. Ç.l'a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yetkili mahkemenin davalı sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu Adana Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu savunarak, yetki itirazında bulunmuştur.Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, kazanın Kızıltepe ilçesinde meydana geldiği, sigorta poliçesinin Mersin ilinde tanzim edildiği ve davalının kanuni ikametgahının Adana ili olduğundan bahisle yetki yönünden dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Adana Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştirDava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK.'nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.", 7. maddesinde de, "davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa'nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. Maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.Mahkemece, haksız fiilden kaynaklanan davada, davalının ikametgahının Adana olduğu gerekçesi ile yetkili mahkemenin Adana Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. HMK 16. madde hükmü, HUMK.’daki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak, HMK.'da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. Ortak yetkili mahkemede dava açılmasının zorunlu olması durumu, ancak zorunlu dava arkadaşlığına ilişkin hükümlerin varlığı halinde uygulanır.Bu durumda, davacılar seçimlik hakkını kullanarak davayı yerleşim yerleri Cizre'de açtıklarına göre mahkemece hatalı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.