Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1000 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23474 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu olan ...'nün yolcu olarak bulunduğu, davalı ...'in sevk ve idaresindeki motosiklete, diğer davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu minibüsün çarpması sonucu murisin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 2.000,00 TL değer kaybı, 1.600,00 TL cenaze gideri ve ayrı ayrı 8.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/05/2009 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini toplam 25.192,00 TL'ye yükselttiklerini bildirmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 04/03/2013 gün 2012/3847 Esas 2013/2644 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... için 10.939,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... bakımından %20 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle 8.751,60 TL'sinden, davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak üzere, Diğer davalılar tamamından sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için 5.856,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... bakımından %20 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle 4.684,85 TL'sinden, davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak üzere, diğer davalılar tamamından sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, cenaze giderleri 599,37 TL'nin davalı ... bakımından 479,50 TL'sinden sorumlu olmak üzere diğer davalılar tamamından sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için 4.000,00 TL ve davacı ... için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu evladın ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. 3-Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin (f) bendi ile Zorunlu Trafik Genel Şartları’nın 3. maddesinin (e) bendi uyarınca manevi zararlar trafik sigortası teminatının dışındadır. O halde mahkemece, davalı sigorta şirketinin hükmedilen manevi tazminattan sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 4-Dava dilekçesinde, talep edilen maddi ve manevi tazminat tutarları için olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olup mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir. 5-Davalılar ... ve ..., kendilerini vekille temsil ettirdiklerine göre reddedilen manevi tazminat tutarı yönünden lehlerine AAÜT'nin 10. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir. 6-Destek ...'nün, davalı ...'in aracında hatır için taşınmakta olduğu anlaşılmış, mahkemece, belirlenen destekten yoksun kalma zararının tamamından davalı ... yönünden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Oysa, davalı ...'in meydana gelen kazada 5/8 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğine göre, kusur oranına isabet eden tazminat miktarının %20'sine tekabül eden miktar kadar tazminattan tenzil yapılarak sonucuna göre davalı ...'in sorumlu olduğu tutarın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2,3,4,5 ve 6 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar, davalı... A.Ş ve ...'a geri verilmesine 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.