Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmaHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle TCK'nın 267/1, 43/1-2, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda trafik ekiplerince yapılan uygulamada yol kenarında müşteri beklemekte olan ticari taksi sürücüsü sanığın sürücü belgesinin istenmesi üzerine, daha önceki trafik ceza puanı nedeniyle ehliyetine el konulmaması için mağdur ...'a ait ve sonrasında da abisi ...'e ait sürücü belgesini vermesi şeklindeki eyleminin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2- TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 12.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.