Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Muhafaza görevini kötüye kullanmaHüküm : TCK'nın 289/1, 289/1-son cümle, 62, 50/1-a, 52/4.maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Hükme esas alınan, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün 2012/26 esas sayılı dosyanın aslı ya da onaylı örnekleri Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde dosyaya konulmadan eksik soruşturma ile hüküm kurulması, 2- Mahcuz malın başka bir borcu nedeniyle haciz edildiğini ve götürüldüğünü iddia eden sanığın savunmasının doğruluğu araştırılarak, takip dosyası getirtilip değerlendirilmek suretiyle mallar üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığı, başka icra dosyasından haczedilip haczedilmediği tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule ve uygulamaya göre de;1- TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir " hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesigereğince ihtarat yapılması,2- Kısa süreli hapis cezası ile gün adli para cezasının, para cezasına çevrilirken uygulama maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemesi,Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.