Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütadına suç işleme, Mala zarar vermeHüküm : 1- TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın220/6-2. cümle 62, 53, 63, 58/9. maddeleri uyarıncamahkumiyet 2-TCK'nın 152/1-a, 62, 51/1, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:A- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;Hükümden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesi ile mala zarar verme suçunu düzenleyen TCK'nın 152/1. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı "altı" yıldan "dört" yıla indirilmiş ise de; sanıklar hakkında anılan suç nedeniyle alt sınırdan temel ceza tayin edilmiş olması karşısında bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,B- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;Sanığın örgüt adına işlediği mala zarar verme suçunun 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı saptanarak yapılan incelemede;1) Yakalanarak ele geçirilen sanığın suçu ikrar ederek örgütün faaliyeti kapsamında işlenen suçun diğer faillerini de açıkça bildirmesi karşısında; TCK'nın 221/4. maddesinde düzenlenip ceza indirimi gerektiren etkin pişmanlık halinin olayda uygulanıp uygulanamayacağı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK'nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.