Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : İftiraHüküm : TCK 267/1, 269/2, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Şartları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK'nın 269/2. maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK’nın 106. maddesinin 4 ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenmesi ve 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde infazda TCK'nın 52/4. maddesine göre yetkiyi kısıtlayacak şekilde seçenek yaptırım olan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 6. paragrafında yer alan " ve ödenmeyen iş bu adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.