Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, KastenöldürmeHüküm : 1- TCK’nın 302/1, 62, 53, 63. maddeleri uyarıncamahkumiyet2- TCK'nın 82/1-a-g, 39, 62, 53, 63. maddeleriuyarınca mahkumiyetDuruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü: TCK’nın 58/9. maddesi infaz rejimi ile ilgili olup kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kasten öldürme suçlarından mahkûmiyetine karar verilen sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüş, tanıkların birbirlerini doğrulayan istikrarlı beyanları karşısında bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların üyesi bulundukları silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanıkların sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, kasten öldürme suçunun sübutu kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde eleştiri ve aşağıdaki hususlar dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçeleri ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdükleri yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak:Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK'nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerdeki TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlarının bütünüyle çıkarılarak yerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK'nın 53. maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasına" ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan res'ende temyize tabi hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.