Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 483 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 216 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi (TMK 10. Maddesi ile Görevli)Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapmaHüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK'nın 62/1, 53/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet ( İki kez) Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanığın savunmasında 22.10.2012 tarihli yürüyüş ve basın açıklamasına katıldığını, iddianamede belirtilen sloganı attığını, 30.10.2012 tarihli gösteri yürüyüşü sırasında ise “ Selam selam imralıya bin selam” sloganına eşlik ettiğini, ancak; “Kanımızla canımızla seninleyiz ey başkanımız” sloganını atmadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; 30.10.2012 tarihli eylem yönünden sanığın olay tarihinde çekilmiş mukayeseye elverişli fotoğraf ve görüntüleri ile olay tutanakları ve olay yerinde güvenlik güçlerince tespit edilen fotoğraf ve görüntülerin ... veya ... gibi uzman kuruluşlara mensup bilirkişilere gönderilip, görüntü ve fotoğraf analizleri yaptırılarak; sanığın dava kapsamına göre eylemlerinin neler olduğunun açık bir şekilde tespitinden sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre suç vasfının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Kabule göre de; a- Sanığın, PKK terör örgütünün kurucusuna tecrit uygulandığı iddiası ile ve tutuklu ve hükümlüler tarafından yürütülen açlık grevine destek verme amacıyla 22.10.2012 ve 30.10.2012 tarihlerinde düzenlenen ve yasadışı kabul edilen gösterilere katılarak suça konu sloganları attığının iddia ve kabul edilmiş olması karşısında, eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda tek ceza verilmesi hükmünü içeren TCK'nın 43/1. maddesi kapsamında zincirleme suç kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, her iki olay nedeni ile ayrı ayrı ceza tayini,b- Gerekçeli karar başlığında “30.10.2012” suç tarihinin yanında “22.10.2012” tarihli suç tarihinin gösterilmemesi,c- Sanık hakkında iki ayrı suçtan mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünde üç ayrı suçtan mahkumiyetine kararı verilmiş olduğu belirtilmek suretiyle hükmün karıştırılması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.