Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4788 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3245 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Mala zarar vermeHüküm : Sanıklar hakkında: 1-Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan; TCK'nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaletiyle TCK'nın 314/2, 220/6, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet, 2-Mala zarar verme suçundan; TCK'nın 151/1, 152/2-a, 62/1, 53/1-2-3, 58/9. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve mala zarar verme suçlarından açılan davaların 12.06.2012 tarihli mahkumiyet kararı ile sonlandırılıp dosyanın temyiz başvurusundan sonra re'sen ele alınarak, hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 85. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı TCK'nın 220/6 maddesinde sanıklar lehine düzenleme yapılmış olduğu belirtilip 11.04.2013 tarihli ek tensip zaptı ile duruşma açılarak verilen 05.11.2013 tarihli karar usul ekonomisine uygun, davanın makul sürede sonuçlandırılmasını sağlayıcı olup, savunma hakkını da kısıtlamadığından hukuka uygun kabul edilmiş olup tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükümlerde öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK'nın 220/6. maddesi gereğince indirim uygulandıktan sonra 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamış, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...'nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ve sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde; kurulan hükmün incelenmesinde;1)Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, iddianamede talep edilmemesine rağmen CMK'nın 226/2. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin uygulanması,2)Mala zarar verme suçundan; hükümden sonra 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152/2-son maddesinde yapılan değişikliğe göre, mala zarar verme suçunun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanılarak işlenmiş olması halinde artırım miktarının öngörüldüğü bölümde yer alan “verilecek ceza iki katına kadar artırılır” cümlesindeki “iki katına” ibaresinin çıkartılarak yerine “bir katına” ibaresinin eklenmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3)Kabul ve uygulamaya göre de;TCK'nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile sanıklar ... ve ...'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.