Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi delaleti ile 267/1, 269/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanığın aynı mağdura yönelik 08.01.2012 tarihli eyleminden dolayı 05.03.2012 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açılarak başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve 18.06.2014 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/189 esas 2012/604 karar sayılı dosyasının getirtilerek bu dosya içine konulması; suç ve iddianame tarihleri gözetildiğinde aynı mağdura karşı olan eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunmadığından bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Sanığın tekerrür oluşturan mahkûmiyetlerinden daha ağır cezayı içeren Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/1017 esas ve 2007/761 karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası yerine, Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/1223 esas 2008/736 karar sayılı ilamıyla verilen ve karar tarihi itibariyle kesin hüküm niteliğinde olması nedeniyle tekerrüre esas alınması mümkün olmayan 1.500 TL adli para cezasının tekerrüre esas alınması, Kanuna aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.