Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Tefecilik, 213 sayılı Kanuna muhalefet, Suçtankaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamaHüküm : a) Tefecilik suçu bakımından;TCK'nın 241/1, 62, 52, 51/1, 51/3. maddeleri gereğincemahkumiyet-ertelemeb) 213 sayılı Kanuna muhalefet suçu bakımından;213 sayılı Vergi Usul Kanunun 359/b-2, TCK'nın62, 51/1, 51/3 maddeleri gereğince mahkumiyet-ertelemec) Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamasuçu bakımından; BeraatTemyiz edenler : Sanık müdafii ve katılan vekiliDosya incelenerek gereği düşünüldü:1)Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçundan verilen hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 2)Tefecilik ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçlarından verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda kazanç elde etmek amacıyla birden fazla kişiye ödünç para verdiği anlaşılan ve yine birden fazla sahte belge düzenlediği kabul edilen sanık hakkında her iki suç bakımından TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,b)Suç tarihi itibariyle, 5728 sayılı Kanunun 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 359. maddesinin 2-b fıkrasında öngörülen hapis cezasının alt sınırının 3 yıldan az olamayacağı gözetilmeden eksik ceza tayini, c)Sanık müdafiinin kamu zararının giderildiğini belirtmesi karşısında, bu husus araştırılmaksızın, tefecilik ve Vergi Usul Kanuna muhalefet suçları bakımından kamu zararının giderilmediği gerekçe gösterilerek CMK'nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.