Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 355 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3995 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Muhafaza görevini kötüye kullanmaHüküm : 5237 sayılı TCK'nın 289/1-1. cümle, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyetTemyiz edenler : O yer Cumhuriyet savcısı, Katılan vekiliDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan vekilinin temyiz itirazının reddi ile;Sanığın katılana 25.000 TL bedelli senetten kaynaklanan borcu için ..... icra müdürlüğünün 2010/... esas sayılı ve ... İcra Müdürlüğünün 2010/.... tal. sayılı dosyası üzerinden sanığın işyerinin bulunduğu şantiye sahasında 26.08.2010 tarihinde saat 12:35'te haczolunan 1 adet prefabrik bina, 4 adet 4'lü koltuk, 1 adet makam masası ve 1 adet sehpanın açık artırma günlerinde sanık tarafından hazır bulundurulmaması ve sanığın yediemin olarak kendisine teslim olunan mahcuzların bulunduğunu belirttiği adreste de mahcuzların bulunmadığının tespiti karşısında; 21.12.2012 tarihinde iddianame düzenlenerek yapılan yargılama neticesinde cezalandırılmasına karar verildiği,Dairemizde bulunan 2015/... esas nolu dosyanın yukarıda yazılı işbu dosyamızla bağlantılı olduğu anlaşılarak yapılan incelemede, yine sanığın aynı katılana 20.000 TL bedelli senetten kaynaklanan borcu için .... İcra Müdürlüğünün 2010/.... esas sayılı ve .... İcra Müdürlüğünün 2010/... tal. sayılı dosyası üzerinden sanığın işyerinin bulunduğu şantiye sahasında 26.08.2010 tarihinde saat 12:30'da haczolunan 1 adet prefabrik bina, 4 adet 4'lü koltuk, 1 adet makam masası ve 1 adet sehpanın açık artırma günlerinde sanık tarafından hazır bulundurulmaması ve sanığın yediemin olarak kendisine teslim olunan mahcuzların ./.. bulunduğunu belirttiği adreste de mahcuzların bulunmadığının tespiti karşısında; 24.12.2012 tarihinde iddianame düzenlenerek yapılan yargılama neticesinde cezalandırılmasına karar verildiği hususunun tespit edildiği,Tarafları ve konusu aynı olan her iki dosyanın birleştirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya ayrı dosyalar üzerinden devam olunup sanığın tek eylemi dolayısıyla aynı suçtan iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,TCK’nın 50/3. maddesinin "uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir " hükmüne göre, fıkranın (a) bendinde belirtilen adli para cezasının, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım, diğer bentlerinde belirtilenlerin ise tedbir niteliğinde olduğu, TCK 50/6. maddesinde seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulama düzenlemiş olup, infaz aşamasında seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise anılan fıkraya göre değil 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca uygulama yapılacağı gözetilmeden infazı da kısıtlar biçimde TCK’nın 50/6. maddesi gereğince ihtarat yapılması,Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.