Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3471 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5449 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : İftiraHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 269/3-a, 62/1, 53/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın 05.03.2009 tarihinde 6136 sayılı Kanuna muhalefet etmek suçundan başlatılan soruşturmada ...'nin kimlik bilgilerini kullunmaktan ibaret eyleminin TCK'nın 268. maddesinde düzenlenen “Başkasının kimlik bilgilerini kullanmak” suçunu oluşturmakla birlikte 28.10.2011 günü polis memurlarınca durumundan şüphelenilerek kimliği sorulduğunda kendisini ... olarak tanıtması ve yapılan üst aramasında da ... adına düzenlenmiş sürücü belgesi bulunması, karakolda yapılan parmak izi incelemesi neticesinde gerçeğin ortaya çıkması karşısında; sanık hakkında herhangi bir suç soruşturması ya da kovuşturması bulunmaması ve beyana dayalı düzenlenmiş bir resmi belgenin de olmaması nedeniyle eylemin 5326 sayılı Kanunun 40. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde iftira suçundan iki kez mahkumiyet hükmü kurulması, Kabul ve uygulamaya göre de; Maddi gerçeğin yapılan parmak izi incelemesi ile ortaya çıkmış olmasına göre, şartları oluşmadığı halde sanık hakkında TCK'nın 269/3-a maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.