Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmaHüküm : TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle TCK'nın 267/1, 62, 50/1-a, 52, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kez)Dosya incelenerek gereği düşünüldü:1) İddianamede talep edilmemesi karşısında, CMK'nın 226/2. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında TCK'nın 268/1. maddesi yollaması ile 267/1. maddesinin uygulanması,2) İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK'nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bunun dışında resmi belgenin düzenlenmesinin gerektiği durumlarda resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine karşı başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK'nın 206. maddesine uyan suçu oluşturacağı, Somut olayda; sanığın 16.04.2011 tarihinde, polis merkezine geldiği, tehdit edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu, ... olarak kimlik bilgilerini vererek mağdur sıfatıyla beyanının tutanakla tespit edildiği, bu nedenle 16.04.2011 tarihli eylemin TCK 206. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.