Sanık ... hakkında suç üstlenme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 270/1 ve 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair Sulh Ceza Mahkemesinin 20.11.2012 tarih ve 2009/119 esas, 2012/1235 sayılı kararına ilişkin dosya kapsamına göre;Türk Ceza Kanununun ''Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir'' şeklindeki 50/3. maddesinin emredici hükmü karşısında, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın aynı kanunun 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde yasal zorunluluk olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.06.2014 gün ve 2014-11237/38193 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.06.2014 tarih ve 2014/218960 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Sulh Ceza Mahkemesinin 20.11.2012 tarih ve 2009/119 esas, 2012/1235 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.