Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 267/1, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan şikayette bulunulduğu ve bu kapsamda müştekilerin bildirdiği ve sanığa ait olduğunu söyledikleri cep telefonu numarasının zabıt katibi tanık ... tarafından arandığı, adliyeden aradığını söyleyip adres ve kimlik bilgilerini istediği, sesi hoparlöre verilen şahsın katılanın adını ve katılana ait olmayan bir adres verdiği, müştekilerin ve tanık ...'nin sanığı sesinden teşhis ettiği şeklindeki olayda, tanık ...'ın savcılık beyanında, sanığın katılana ait kimlik numarasını bildirdiğini ifade etmesine rağmen 06.05.2014 tarihli görüşme tutanağında bu hususun yer almadığı, ayrıca 5271 sayılı CMK'ya göre zabıt katibinin adli kolluk yetki ve görevinin bulunmadığı, aynı Kanun'un 157.maddesi ve devamında belirtilen soruşturma usul ve esaslarına uygun olmayan işlemlerin delil kabul edilerek yargılamaya devamla karar verildiği gözetilerek, atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.