Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHüküm : TCK'nın 268/1. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 267/1, 62, 269/3-a, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Hükmedilen sonuç cezanın hapisten çevrilmiş adli para cezası olduğu ve temyizi kabil olmasına rağmen kararın kesin nitelikte olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, süresi geçtikten sonra yapılan temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde,1- İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK'nın 268. maddesinde öngörülen, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda,... Çocuk Mahkemesi'nin 2011/319 Esas sayılı dosyası kapsamında fail olarak aranan ve hakkında yakalama emri bulunan sanığın, yakalandığında hakkındaki yakalama kararının yerine getirilmesini ve işlem yapılmasını engellemek amacıyla kendisini kardeşi olan...'ın kimlik bilgileriyle tanıtması şeklindeki eyleminin TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Hükmedilen sonuç cezanın hapisten çevrilmiş adli para cezası olduğu ve temyizi kabil olmasına rağmen kararın kesin nitelikte olduğunun belirtilmesi ile temyiz kanun yoluna başvuru süresi ve merciinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmemesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.